Adli Kontrol Kararına İtiraz Dilekçesi
Başlıklar
- 1 Adli kontrol kararına itiraz ile ilgili tüm sorularınızı yorum yaparak, ya da aşağıda yer verdiğimiz linke tıklayıp büromuz ile iletişime geçerek sorabilirsiniz.
- 2 https://api.whatsapp.com/send?phone=905378182664&text=
- 3 Adli kontrol kararına itiraz ile ilgili tüm sorularınızı yorum yaparak, ya da aşağıda yer verdiğimiz linke tıklayıp büromuz ile iletişime geçerek sorabilirsiniz.
- 4 https://api.whatsapp.com/send?phone=905378182664&text=
Adli kontrol kararına itiraz ile ilgili tüm sorularınızı yorum yaparak, ya da aşağıda yer verdiğimiz linke tıklayıp büromuz ile iletişime geçerek sorabilirsiniz.
https://api.whatsapp.com/send?phone=905378182664&text=
……………………. SULH CEZA HAKİMLİĞİ’NE adli
Gönderilmek ÜZere
………………………….. SULH CEZA HAKİMLİĞİ’NE adli
Değişik İş No: …./….
ŞÜPHELİ :
MÜDAFİİ : Av. Gürkan PİŞKEN
KONU : ………………… Sulh Ceza Hakimliği’n…./… D. İş sayılı Adli kontrol tedbir kararına itirazımız hakkındadır.
AÇIKLAMALAR :
Müvekkilim görevi yaptırmamak için direnme ve hakaret suçundan şüphelinin………………. Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ../../…. tarih ve …./…… soruşturma yazısıyla adli kontrol talebiyle ……………………….. Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edilmiş akabinde hakimlikçe verilen karar neticesinde haftanın cuma günleri ikamete en yakın kolluk birimine başvurarak imza atmak tedbirinin uygulanmasına karar verilmiştir.
Müvekkilin dosyada suçu işlediğine dair somut deliller mevcut değilken hakkında böyle bir karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Müvekkilim hali hazırda üniversite öğrencisidir. Online derslere katılıp sınavlarına girmektedir. Aynı zamanda bir tane firmada da çalışmaktadır. Söz konusu firmada sokağa çıkma kısıtlamasının uygulandığı zamanlarda da çalıştığı için kendisinin izin belgesi bulunmaktadır. İzin belgesi olmasına rağmen polislerce ceza kesilmek istenilmiştir. Müvekkil bu duruma itiraz edip kendisinin izin belgesi olduğunu beyan etmesine rağmen kendisi dinlenilmemiş ve her nedense araçtan inmesi istenmiştir. Ancak müvekkilim ceza kesilmesine itiraz ettiği için kendisi darp edilmiş ters kelepçelenerek önce hastaneye götürülmüş ondan sonra da polis merkezine getirilmiştir. Müvekkil herhangi bir şekilde direnme eylemi içerisine girmemiştir.
Olay sırasında müvekkilim yalnız olmayıp arkadaşı …….’de yanındadır ve olan bitene şahit olmuştur. Müvekkili darp eden ve yere yatırıp ters kelepçe uygulayan polis memurları bu anların kayda alınmaması için gerek müvekkilimin gerekse arkadaşının cep telefonlarını zorla ellerinden almışlar ve olay bitene kadar de geri vermemişlerdir. Söz konusu polis memurları kendilerini sakin olmaya ve şiddet uygulamamaya çağıran müvekkilin arkadaşını de iteklemiş ve yere düşürmüşlerdir. Gerek müvekkilim gerekse arkadaşı, polislerden telefonlarına usulsüz olarak el konulması ve kendilerine karşı uygulanan şiddet nedeniyle şikayetçi olmuşlardır. Görevli polis memurları bu eylemleri nedeniyle suç işlemiş olmaları ve bu nedenle kendilerinden şikayetçi olmasına rağmen bu hususun göz ardı edilerek tek yanlı bir değerlendirme ile ve müvekkilin gerek savcılıkta gerekse sorgu hakimliğinde ifadesine/beyanına başvurulmaksızın hakkında adli kontrol tedbiri uygulanması usul ve yasaya, ayrıca hak ve adalete uygun düşmemiştir.
Müvekkilim söz konusu eylemi nedeniyle suçlu bulunup ceza alsa bile büyük olasılıkla HAGB kararı verilecek olması ve bu durumda hürriyeti kısıtlayıcı bir mahkumiyet ile karşı karşıya kalmayacak olması karşısında verilen adli kontrol kararı müvekkilimin hürriyetini bir anlamda kısıtlamakta ve onu belli bir yükümlülük altına sokmakta olması nedeniyle “ölçülülük ilkesine” aykırıdır. Oysa aynı şekilde karşı tarafın da müvekkilin şikayeti nedeniyle yargılanıp ceza alma ihtimali bulunmasına rağmen, onlar hakkında en küçük bir adli kontrol tedbiri dahi uygulanmamıştır. Bu durum yargının tarafsızlığına ters düşmektedir. https://www.aphukuk.com/iletisim/
Müvekkilin hem savcılık hem hakimlik tarafından ifadesi alınmadan adli kontrol tedbiri uygulanmasına karar verilmiştir. Müvekkilimin ifadesi alınmış olsaydı eğer adli kontrol tedbir kararlarına hükmedilmeyeceğini düşünmekteyim. Müvekkilin sabit ikamet adresi olması sebebiyle kaçması gibi bir durumun da söz konusu olamayacağı açıktır. Bu nedenle müvekkil hakkında CMK2nın 109/3-b maddesi gereğince alınan adli kontrol tedbirinin kaldırılmasını talep etmekteyiz.
https://www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/1.5.5237.pdf
Şüpheli Müdafii
Av. Gürkan PİŞKEN
Adli kontrol kararına itiraz ile ilgili tüm sorularınızı yorum yaparak, ya da aşağıda yer verdiğimiz linke tıklayıp büromuz ile iletişime geçerek sorabilirsiniz.