Haziran 13, 2021 Kategori Bilişim Hukuku, Ceza Hukuku

Hakaret Suçu ve Cezası

HAKARET SUÇU hakaret

Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilat ederek işlenmesi gerekir.

KORUNAN HUKUKİ YARAR

Hakaret suçunun, 5237 sayılı Ceza Kanunu’ndaki düzenlendiği yere bakıldığında, şerefe karşı suçlar başlığı altında yer aldığını görüyoruz. Bu düzenlemeye göre, bu suç ile korunan hukuki yarar, kişinin sahip olduğu ‘şeref, onur ve saygınlık’ hakkıdır.

HAKARET SUÇUNUN MADDİ UNSURU

Hakaret suçu serbest hareketli bir suçtur, bu nedenle herhangi bir biçimde işlenebilir. Önemli olan yapılan davranışların mağdurun saygınlığını hedef almış olmasıdır. Kişilerin saygınlıklarını zedeleyebilecek söz ve davranışlar, belli bir somut durum ya da olgunun isnat edilmesi suretiyle olabileceği gibi genel ve soyut nitelikteki söz ve davranışlarla da işlenebilir. Hakaret suçunda maddi unsuru incelerken ikili bir ayrım yapmak gerekir. Birincisi, somut bir fiil veya olgu isnadında bulunma, ikincisi sövmedir. Somut bir fiil veya olgudan anlaşılması gereken, maddi bir olaydır. Yani, dış dünyadan algılanabilen, dış dünyada bazı değişikler yaratabilen fiili bir durumdur.

HAKARET SUÇUNUN MANEVİ UNSURU

Manevi unsur, failin iç dünyası ile ilgili bir durumdur. Manevi unsur, kast ve taksir olarak iki şekilde ortaya çıkar. Hakaret suçu kasten işlenebilen suçlardandır. Çünkü mağdurun şerefinin saldırıya uğraması ancak failin bu sonucu istemesine bağlıdır. Buradaki kasıt genel kasıt olup, failin davranışının mağdurun onur, şeref ve saygınlığını zedeleyebileceğini bilmesi ve bunu istemesi yeterlidir. Failin hakaret suçunu işlemeyi istemesi yeterli olup, saiki önem taşımaz.

SUÇUN FAİLİ

Hakaret suçunun faili herhangi bir gerçek kişi olabilir ancak tüzel kişiler bu suçun faili olamazlar.7 Bir tüzel kişiyi temsil ve idareye yetkili olanların işledikleri hakaret fiillerinden dolayı sadece bu fiilleri işleyen gerçek kişiler sorumlu olabilir. Gerçek kişinin hakaret suçundan dolayı sorumlu tutulabilmesi ise ceza ehliyetinin (isnat yeteneğinin) bulunmasına bağlıdır. Akıl hastalığı, yaş küçüklüğü geçici bir nedenin varlığı nedeniyle davranışlarını yönlendirme yeteneği olmayan kişiler hakaret suçunun faili olsalar bile cezalandırılmaları olanaklı değildir.

SUÇUN MAĞDURU

Hakaret suçunun mağduru herhangi bir kişi olabilir. Hastalığı, yaşı, akıl hastalığı, fiziksel engeli gibi bir nedenden dolayı hakaret fiilini anlayamayan, idrak edemeyen kişiler de hakaret suçunun mağduru olabilirler.

Ölüler hakaret suçunun mağduru olamazlar. Çünkü ölümle kişilik son bulmakta ve ölü, hukukun süjesi olmaktan çıkmaktadır. Ancak ölü hakkında söylenen sözler ve cesedine yönelik davranışlar, ölünün yakınlarının saygınlığına saldırı niteliğinde olabilir. Bir ölünün hatırasına yönelik hakaret fiilinde esasen ölünün yakınların-saygınlığını korumak amacıyla “Kişinin hatırasına hakaret” başlıklı TCK m. 130/f.1’de “Bir kimsenin öldükten sonra hatırasına en az üç kişiyle ihtilat ederek hakaret eden kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Ceza, hakaretin alenen işlenmesi halinde, altıda biri oranında artırılır.” denilmiştir. Ölünün hatırasına hakaret fiilinin cezalandırılabilmesi için suçun en az üç kişiyle ihtilat ederek işlenmiş olması koşulu aranmıştır.

Hakaret suçunun işlenmesinde mağdurun ismi açıkça belirtilmemiş veya isnat üstü kapalı geçiştirilmiş olsa bile, eğer niteliğinde ve mağdurun şahsına yönelik bulunduğunda duraksanmayacak bir durum varsa, hem ismi belirtilmiş ve hem de hakaret açıklanmış sayılır.

HAKARET SUÇUNDA HUKUKA UYGUNLUK NEDENLERİ

  1. BASININ HABER VERME HAKKI

Basında yer alan haberlerin haber verme hakkı kapsamında değerlendirilebilmesi için verilen haberin doğru ve güncel olması, kamusal ilgi ve yarar bulunması, haberde kullanılan ifadelerin olayla ilgili olması koşullarını taşımalıdır. Haberin gerçeklik değeri, haberin verildiği tarihteki koşullara göre değerlendirilmelidir.

  1. DİLEKÇE İHBAR ve ŞİKAYET HAKKININ KULLANILMASI

Vatandaşlar ve karşılıklılık esası gözetilmek kaydıyla Türkiye’de ikamet eden yabancılar kendileriyle veya kamu ile ilgili dilek ve şikâyetleri hakkında, yetkili makamlara ve Türkiye Büyük Millet Meclisine yazı ile başvurma hakkına sahiptir. Söz konusu şikayet veya ihbar metninde bulunan isnat ve değerlendirmelerin, gerçek ve somut vakıalara dayanması, uyuşmazlıkla bağlantılı olması gerekir aksi halde iftira suçu söz konusu olacaktır.

  1. DÜŞÜNCEYİ AÇIKLAMA ve ELEŞTİRİ

Anayasa’nın “Düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti” başlıklı 26. Maddesi “Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu hürriyet resmî makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar. Bu fıkra hükmü, radyo, televizyon, sinema veya benzeri yollarla yapılan yayımların izin sistemine bağlanmasına engel değildir

Bu hürriyetlerin kullanılması, millî güvenlik, kamu düzeni, kamu güvenliği, Cumhuriyetin temel nitelikleri ve Devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünün korunması, suçların önlenmesi, suçluların cezalandırılması, Devlet sırrı olarak usulünce belirtilmiş bilgilerin açıklanmaması, başkalarının şöhret veya haklarının, özel ve aile hayatlarının yahut kanunun öngördüğü meslek sırlarının korunması veya yargılama görevinin gereğine uygun olarak yerine getirilmesi amaçlarıyla sınırlanabilir. “ şeklinde düzenlenmiştir. Bu nedenle söylenen sözler ilgili madde kapsamında kaldığı sürece, hakaret kapsamında değerlendirilmektedir.

Eleştiri; övgü ve beğeni biçiminde olmak zorunda olmadığından, sert ve kışkırtıcı ifadeler içermesi olağandır; ancak bu eleştirilen kişinin kişilik haklarına saldırı hakkı vermez. Söz konusu kelime veya cümleler de eleştiri kapsamında kaldığı sürece hakaret suçunun oluştuğundan bahsedilmeyecektir.

  1. İDDİA VE SAVUNMA DOKUNULMAZLIĞI

Anayasa m. 36/f.1’e göre, herkes, meşrû vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir. İddia ve savunma dokunulmazlığından söz edilebilmesi için isnat ve değerlendirmelerin, gerçek ve somut vakıalara dayanması ve uyuşmazlıkla bağlantılı olması gerekmektedir.

HAKARET SUÇUNDA ŞİKAYET

Hakaret suçu şikayete bağlı suçlardan birisidir. Şikayet, ceza muhakemesi işlemlerinin başlanmasını sağlar ve dolayısıyla yargılama ile ilgilidir.  Bu sebeple bu suç oluştuğunda ve soruşturma makamları tarafından öğrenildiğinde re’sen soruşturma işlemleri başlatılmayacak, mağdurun şikayeti aranacaktır. Hakaret suçunda şikayet süresi 6 aydır. Kişi 6 ay içerisinde şikayetçi olmazsa artık bu hakkını kaybedecektir.

Hakaret suçunda şikayet hakkı hakarete uğrayan kişiye ait olmasına rağmen TCK m. 131/f.2’ye göre “Mağdur, şikayet etmeden önce ölürse, veya suç ölmüş olan kişinin hatırasına karşı işlenmiş ise; ölenin ikinci dereceye kadar üstsoy ve altsoyu, eş veya kardeşleri tarafından şikayette bulunulabilir. Ölümle kişilik son bulduğundan bu ikinci durumda mağdur ölünün yakınlarıdır.

Kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret hali hariç, bu suç şikayete bağlıdır. TCK m. 73/f.4’e göre, “Kovuşturma yapılabilmesi şikayete bağlı suçlarda Kanunda aksi yazılı olmadıkça suçtan zarar gören kişinin vazgeçmesi davayı düşürür ve hükmün kesinleşmesinden sonraki vazgeçme cezanın infazına engel olmaz.”136 Bu nedenle şikayetçi hüküm kesinleşinceye kadar şikayet hakkını geri alabilir. Bu durumda kamu davasının düşmesine karar verilecektir.

HAKARET SUÇUNDA UZLAŞTIRMA

Kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret suçu hariç, tüm hakaret suçları taraflar arasında uzlaştırma prosedürü uygulanmasını gerektiren suçlardandır. Uzlaşma kapsamında olan suçlarda, gerek soruşturma gerekse kovuşturma aşamasında öncelikle uzlaştırma prosedürünün uygulanması gerekmektedir. Uzlaşma sağlanmazsa eğer soruşturma veya yargılamaya kaldığı yerden devam edilecektir.

HAKARET SUÇUNUN MAĞDURUN YÜZÜNE KARŞI İŞLENMESİ HALİ

Hakaret fiili ağırlıklı olarak mağdurun yüzüne karşı ve huzurunda, herhangi bir aracı kişi olmadan işlenir. Mağdurun hakaret içeren söz veya davranışları o an öğrenmesi yeterlidir. Huzurda hakaret mağdura yönelik hakaret içeren sesli, yazılı veya görüntülü bir ileti gönderilmesi şeklinde de gerçekleşebilmektedir. Bu durumda da fail birinci fıkrada öngörüldüğü biçimde huzurda hakaret hükümlerine göre cezalandırılacaktır. Mağdurun bu iletişim araçlarıyla kendisine yapılan hakareti öğrenmesi hakaret suçunun oluşması için yeterlidir.

HAKARET SUÇUNUN YOKLUĞUNDA İŞLENİLMESİ HALİ

Mağdurun bulunmadığı, hakaret ve sövmeye bizzat muhatap olmadığı durumlarda da mağdurun saygınlığı başka kişiler nezdinde zedelenmiş olacaktır. Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilat ederek işlenmesi gerekir. Üç kişinin aynı yerde olması ve aynı anda öğrenmesi şart değildir, önemli olan üç kişinin hakareti öğrenmesidir. Hakaret içerikli aynı mesajı, mailin mağdurun kendisine değil de kendisi dışındaki 3 veya daha fazla kişiye gönderilmesi halinde de hakaret suçu oluşur. Burada dikkat edilmesi gereken en önemli husus ise; mağdura hakaret edildiğini bu üç kişinin anlaması, öğrenmesi veya öğrenme olasılığının bulunması gerekmektedir. Bu nedenle hakaret içerikli kelime veya cümleleri anlamayan kişiler bu üç kişi arasında değerlendirilmeyecektir. Bu üç kişinin birbirinden haberlerinin olması da aranmamaktadır.

İNTERNET YOLUYLA HAKARET

Günümüzde hakaret suçu en fazla iletişim araçları kullanılmak sureti ile işlenmektedir. Özellikle internet üzerinden ve  ağırlıklı olarak sosyal medya araçları kullanılarak hakaret suçunun işlendiğini görmekteyiz. Bu nedenle elektronik ortamda çok kolaylıkla ve hızlı biçimde birden çok kişiye karşı hakaret suçu işlenebilir. İnternet aracılığıyla hem huzurda hem gıyabında hakaret suçu işlenebilmektedir. Örneğin internet üzerinden yapılan bir telefon konuşmasında mağdura hakaret edildiği takdirde huzurda hakaret suçunun işlendiğini söyleyebiliriz. Mağdura hakaret içeren bir elektronik postayı üçten fazla kişiye gönderilmesi durumunda ise yokluğunda hakaret suçunun işleneceğini söyleyebiliriz.

HAKARET SUÇUNUN NİTELİKLİ HALLERİ

  1. Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı,
  • Herhangi bir kişi hakaret suçunun mağduru olabilir, ancak kamu görevlilerine görevlerinden dolayı hakaret edilmiş olması suçun cezasını ağırlatıcı bir nedendir. Bunun için hakaret suçunun kamu görevlisine yöneltilmesi yeterli olmayıp, kamu görevlisinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle işlenmiş olmasıdır.
  1. Dini, siyasi, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamasından, değiştirmesinden, yaymaya çalışmasından, mensup olduğu dinin emir ve yasaklarına uygun davranmasından dolayı,
  2. Kişinin mensup bulunduğu dine göre kutsal sayılan değerlerden bahisle,
  3. Hakaretin alenen işlenmesi hali
  • Genel olarak fiilin herhangi bir kimse tarafından görüp işitilebileceği bir ortamda söylenmesi halinde aleniyetin gerçekleştiğini kabul etmek gerekir.

HAKARET SUÇUNUN CEZASI

Suçun basit hali ve nitelikli halleri bakımından farklı cezalar öngörülmüştür. Bu nedenle basit ve nitelikli hallere karşılık gelen ceza miktarlarını ayrı ayrı belirteceğiz.

  1. Basit Hakaret

Basit hakaret suçu TCK Madde 125- (1) ve (2) ‘de düzenlenmiştir. “Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden (…)  veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilat ederek işlenmesi gerekir. Fiilin, mağduru muhatap alan sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkrada belirtilen cezaya hükmolunur.” Söz konusu suçun basit hali söz konusu olduğu takdirde sanık üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.

Suçun basit şekli söz konusu olduğu takdirde; hakim ya hapis cezası ya da adli para cezası verecektir.

  1. Nitelikli Hakaret Suçu

Hakaret suçunun;

  • Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı,
  • Dini, siyasi, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamasından, değiştirmesinden, yaymaya çalışmasından, mensup olduğu dinin emir ve yasaklarına uygun davranmasından dolayı,
  • Kişinin mensup bulunduğu dine göre kutsal sayılan değerlerden bahisle, işlenmesi halinde, cezanın alt sınırı bir yıldan az olamaz.

Hakaret suçu yukarıda yer verdiğimiz nitelikli haller gerçekleştiği takdirde, cezanın alt sınırı bir yıldan az olamaz. Mağdurun kamu görevlisi olması ve hakaretin görevinden dolayı yapılmış olması, kişinin mensup olduğu dinin kutsal değerlerine veya din özgürlüğünün kullanılmasına hakaret edilmesi hakaret suçunun nitelikli şekli olarak kabul edilmektedir.

Cezayı arttıran diğer bir durum ise hakaretin alenen işlenmesi halidir. Hakaret alenen işlendiği takdirde ceza altıda biri oranında artırılır. Genel olarak fiilin herhangi bir kimse tarafından görüp işitilebileceği bir ortamda söylenmesi halinde aleniyetin gerçekleştiğini kabul etmek gerekir. Bu durumda belirli olmayan sayıda kişi, hakareti kolaylıkla öğrenebilecektir.

Günümüzde internet üzerinden yürütülen twitter, instagram ve facebook gibi sosyal medya araçları vasıtasıyla işlenen hakaret fiillerinde de aleniyetin gerçekleştiğini kabul etmek gerekir

CEZAYI AZALTAN YA DA KALDIRAN KİŞİSEL NEDENLER

  1. Suçun Haksız Bir Fiile Tepki Olarak İşlenmesi

5237 sayılı TCK m. 129/f.1’de “Hakaret suçunun haksız bir fiile tepki olarak işlenmesi halinde, verilecek ceza üçte birine kadar indirilebileceği gibi, ceza vermekten de vazgeçilebilir” düzenlemesine yer verilmiştir. Haksız fiilin etkilerinin devam ediyor olması ve hakaretin bu nedenle işlenmiş olması gerekmektedir. Kanun haksız bir fiilden bahsettiği için bu fiilin hukuka aykırı olması yeterli olup mutlaka suç olması gerekmez.

  1. Suçun Kasten Yaralama Suçuna Tepki Olarak İşlenmesi

Bu suçun, kasten yaralama suçuna tepki olarak işlenmesi halinde, kişiye ceza verilmez. Bu durumda fail hakkında, ceza verilmesine yer olmadığı hükmü verilmelidir. Yargıtay da verdiği bir kararında “Hakaret suçunun; katılanın, sanığın kolundan tutarak alt kata indirmek amacıyla iteklemesi biçimindeki ve kasten yaralama niteliğindeki haksız hareketine tepki olarak işlendiğinin anlaşılması nedeniyle TCY. nın 129/2. maddesi ve CYY. nın 223/4. maddeleri uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmelidir.” biçiminde karar vermiştir.

  1. Suçun Karşılıklı Olarak İşlenmesi: Karşılılık Hakaret

TCK m. 129/f.3’te “Hakaret suçunun karşılıklı olarak işlenmesi halinde, olayın mahiyetine göre, taraflardan her ikisi veya biri hakkında verilecek ceza üçte birine kadar indirilebileceği gibi, ceza vermekten de vazgeçilebilir.” denilerek karşılıklı hakaret halinde cezanın indirilmesi ya da ceza verilmemesi konusunda hakime takdir yetkisi verilmiştir. Bu düzenlemeye göre fiilin karşılıklı olarak işlenmesi hem indirim hem de şahsi cezasızlık nedeni olarak düzenlenmiştir.

HAKARET SUÇU İÇİN HAGB KARARI VERİLMESİ MÜMKÜN MÜDÜR?

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB) kararı; sanığa isnat edilen suçun sanık tarafından işlendiğinin mahkemece tespit edildiği, cezasının tayin edildiği,  ancak sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükmünün hukuki bir sonuç doğurmamasını ve belirlenen denetim süresi içerisinde tekrar suç işlenmemesi halinde açıklanmayan mahkumiyet hükmünün ortadan kaldırılması anlamına gelen bir ceza hukuku kurumudur.

Hakaret suçuna yönelik yapılan yargılama sonunda sanığa hükmolunan ceza iki yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezası ise CMK m. 231/f.5’e göre, hükmün açıklanmasının geri bırakılması yoluna gidilebilir.

DİRENME SUÇU İÇİN ERTELEME KARARI VERİLMESİ MÜMKÜN MÜDÜR?

Erteleme, mahkeme tarafından belirlenen cezanın cezaevinde infaz edilmesinden şartlı olarak vazgeçilmesidir. Hakaret suçu nedeniyle hükmedilen hapis cezasının ertelenmesi mümkündür. https://www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/1.5.5237.pdf

VERİLEN CEZA ADLİ PARA CEZASINA ÇEVİRİLEBİLİR Mİ? https://www.aphukuk.com/iletisim/

Hakaret suçu nedeni ile hakim direkt adli para cezası verebileceği için suçun basit hali nedeni ile verilen hapis cezası adli para cezasına çevrilemez. Ancak TCK 125/3’te yer alan daha ağır cezayı gerektiren nitelikli hallerin varlığı halinde hakim tarafından öngörülecek olan cezanın alt sınırı 1 yıldan az olamaz. Şu halde cezanın adli para cezasına çevrilmesi mümkündür.

Hakaret suçu ile ilgili tüm sorularınızı yorum yaparak, ya da aşağıda yer verdiğimiz linke tıklayıp büromuz ile iletişime geçerek sorabilirsiniz.

 

https://api.whatsapp.com/send?phone=905378182664&text=

Abone Ol
Bildir
0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments