Nişanın Bozulması Sebebiyle Tazminat
Başlıklar
- 1 Nişanın bozulması sebebiyle tazminat alacağı ile ilgili sorularınızı yorum kısmına yazabilir ya da aşağıda yer verdiğimiz linke tıklayarak büromuz ile iletişime geçebilirsiniz…
- 2 https://api.whatsapp.com/send?phone=905378182664&text=
- 3 NİŞANIN BOZULMASI SEBEBİYLE TAZMİNAT
- 4 MANEVİ TAZMİNAT KOŞULLARI
- 5 MADDİ TAZMİNAT KOŞULLARI
- 6 TAZMİNAT DAVASINDA GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEME
- 7 ZAMANAŞIMI
- 8 YARGITAY KARARLARI
- 9 Nişanın bozulması sebebiyle tazminat alacağı ile ilgili sorularınızı yorum kısmına yazabilir ya da aşağıda yer verdiğimiz linke tıklayarak büromuz ile iletişime geçebilirsiniz…
- 10 https://api.whatsapp.com/send?phone=905378182664&text=
Nişanın bozulması sebebiyle tazminat alacağı ile ilgili sorularınızı yorum kısmına yazabilir ya da aşağıda yer verdiğimiz linke tıklayarak büromuz ile iletişime geçebilirsiniz…
https://api.whatsapp.com/send?phone=905378182664&text=
NİŞANIN BOZULMASI SEBEBİYLE TAZMİNAT
Nişanlanma, Türk Medeni Kanunu’nun Aile Hukuku Kitabının hemen başında, ayrı bir kurum olarak düzenlenmiştir. Nişanlanma, kadın ile erkeğin karşılıklı ve birbirine uygun evlenme vaadiyle kurulan bir aile hukuku sözleşmesidir. MK Madde 118’ de: “Nişanlanma evlenme vaadiyle olur. Nişanlanma yasal temsilcilerinin rızası olmadıkça küçüğü ve kısıtlıyı bağlamaz.” denilerek nişanın tanımı yapılmıştır. Kişiler arasındaki nişanlanma durumu bazen evlilik ile sonuçlanmamaktadır. Böyle bir durumda nişanın bozulması gündeme gelmektedir. Kişilerin birçoğu, nişanın bozulmasından sonraki haklarını bilmemektedirler. Bu makalemizde sade bir şekilde tarafların haklarını izah etmeye çalışacağız.
Nişanlanmanın belli bir süre olması şartı bulunmamaktadır. Nişanlılık adına geçerli bir süre bulunmamaktadır. Ayrıca nişanlanmada kız isteme, yüzük takma gibi prosedürlerin gerçekleşmesi şartı bulunmamaktadır. TMK madde 119’da ise “ Nişanlılık, evlenmeye zorlamak için dava hakkı vermez. Evlenmeden kaçınma hâli için öngörülen cayma tazminatı veya ceza şartı dava edilemez; ancak yapılan ödemeler de geri istenemez. ” hususlarına yer verilerek nişanlanma sözleşmesinin hukuki durumu düzenlenmiştir. Makalemizde en çok değineceğimiz maddeler ise TMK madde 120 ve 121. maddelerdir. TMK madde 120’de maddi tazminat durumu düzenlenmişken madde 121’de ise manevi tazminat alacağı düzenlenmiştir.
MANEVİ TAZMİNAT KOŞULLARI
Nişanın bozulması yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevî tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir. Söz konusu paranın talep edilebilmesi için bazı şartların varlığı aranmaktadır.
- Taraflar arasında geçerli bir nişanlılık ilişkisi bulunmalıdır.
- Nişanlılık, tek taraflı irade beyanı ile sona erdirilmelidir.
- Nişanı bozan kişi karşı taraftan daha fazla kusurlu olması gerekmektedir.
- Nişanı bozulan kişinin kişilik hakları ihlal edilmiş olmalıdır.
- Zarar ile fiil arasında uygun illiyet bağının olması gerekir.
Nişanlanma, aile hukuku sözleşmesi olduğundan, nişanın bozulmasına dayalı tazminat talebi, borca aykırılık esaslarına tabi tutulmaktadır. Bu nedenle kusurun ispatı noktasında, TMK m. 5’in atfıyla TBK m. 112’deki borçlu aleyhine kusur karinesi uygulanmaktadır. İlgili kanuna göre, davalı taraf nişanı bozmuşsa, davacının nişanın bozulduğunu ve zararının varlığını ispat etmesi yeterlidir. Davalı taraf, nişanı bozmakta kusurlu olmadığını ispat etmedikçe, tazminat ödeme yükümlülüğü altında kalır.
Manevi tazminat istenebilmesi için, nişanı bozan tarafın daha fazla kusurlu olması yeterlidir.
Manevi tazminat ödeme yükümlülüğü sadece nişanlanan taraflara yüklenmiştir. Yani nişanın bozulmasına sebebiyet veren nişanlının babasına ve annesine veya onlar gibi hareket edenlere karşı manevi tazminat davası açılamayacaktır.
MADDİ TAZMİNAT KOŞULLARI
Nişanlılardan biri haklı bir sebep olmaksızın nişanı bozduğu veya nişan taraflardan birine yükletilebilen bir sebeple bozulduğu takdirde; kusuru olan taraf, diğerine dürüstlük kuralları çerçevesinde ve evlenme amacıyla yaptığı harcamalar ve katlandığı maddî fedakârlıklar karşılığında uygun bir tazminat vermekle yükümlüdür. Aynı kural nişan giderleri hakkında da uygulanır. Tazminat istemeye hakkı olan tarafın ana ve babası veya onlar gibi davranan kimseler de, aynı koşullar altında yaptıkları harcamalar için uygun bir tazminat isteyebilirler.
Maddi tazminat davası; nişanın, taraflardan birisinin kusuru ile son bulması halinde, kusursuz ya da daha az kusurlu olan nişanlının, anne ve babasının ya da anne ve babası gibi davranan kimselerin uğramış oldukları maddi zararların karşılanması için açılan davadır.
Manevi tazminat davasında olduğu gibi; manevi tazminat davasında da yine taraflar arasında geçerli bir nişanlılık ilişkisinin varlığı ve bu geçerli nişanlılık ilişkisinin sona ermiş olması aranmaktadır.
Maddi zarar olarak talep edilebilecekler nişanlılık döneminde evlenme amacı ile yapılmış olan harcamalar, katlanılan maddi fedakarlıklar ve yapılmış olan nişan giderleridir. Nişan giderleri arasında kiralanan salon ve yapılan diğer harcamaları sayabiliriz. Ev kiralanıp mobilyaların alınması durumları ise evlenmenin gerçekleşeceği düşüncesiyle yapılan masraflardır.
Nişanlılardan birisinin ölümü ya da her iki tarafın da anlaşarak haklı bir sebep ile nişanın bozulması gibi durumların varlığında; kusur ya da haksızlık teşkil eden bir durum bulunmamaktadır. Böyle durumlarda ise maddi veya manevi tazminat talep edilememektedir.
TAZMİNAT DAVASINDA GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEME
Taraflar arasında kurulan nişanlılık ilişkisi aile hukukuna ilişkin olduğu için, nişanın bozulması durumunda açılacak maddi ve manevi tazminat davalarında görevli mahkeme aile mahkemesidir. Aile mahkemelerinin olmadığı yerlerde bu tazminat davalarında asliye hukuk mahkemeleri aile mahkemesi sıfatıyla görevli olacaktır.
Yetkili mahkeme ise genel hükümlere göre belirlenmektedir. Genel hükümlere göre yetkili mahkeme ise davalının yerleşim yeri mahkemesi olacaktır.
ZAMANAŞIMI
Nişanın bozulması sebebiyle açılacak olan manevi tazminat davası, TMK Madde 123 gereği nişanın bozulmasından itibaren 1 yıllık zaman aşımı süresine tabidir.
YARGITAY KARARLARI
Yargıtay sırf, nişanın bozulmasından dolayı duyulan üzüntü ve hayal kırıklığına uğranılmış olması manevi tazminata hükmedilmesi için yeterli görmemektedir. Doğal olan üzüntü ve menfaat ihlali manevi tazminata esas alınamaz.
Yargıtay Kararı – 3. HD., E. 2017/158 K. 2018/10751 T. 30.10.2018
3-Davalının manevi tazminat yönünden temyizinin incelenmesinde;
Kural olarak nişanın bozulması yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir. (TMK m. 121) Nişanın bozulmasından dolayı davacı lehine manevi tazminata hükmedilebilmesi için, nişanın haksız olarak bozulmasının yanında, davacının kişilik haklarının da ihlal edilmiş olması gerekir.
Nişanın bozulması, doğal olarak taraflarda değişik şiddet ve ölçülerde de olsa üzüntü yaratır ve menfaat ihlaline neden olur. Ancak sırf, nişanın bozulmasından dolayı duyulan üzüntü ve hayal kırıklığına uğranılmış olması manevi tazminata hükmedilmesi için yeterli değildir. Doğal olan üzüntü ve menfaat ihlali manevi tazminata esas alınmaz. Zira, manevi tazminata karar verilebilmesi için istemde bulunan nişanlının kişisel haklarının fahiş olarak zarara uğramış olması gerekir. Bu fahiş zararın somut olay ve nedenlere dayanılarak ispat edilmesi gerekir. Somut olayda; nişanı, davalı bozmuştur. Her ne kadar davacı, davalının hiç bir geçerli haklı bir neden yok iken nişanı bozduğunu iddia etmiş ise de, davalının kusurunu ve nişanın bozulmasından dolayı kişilik haklarının fahiş olarak zarara uğradığını usulünce ispat edememiştir.
Hal böyle olunca mahkemece; davacının manevi tazminat isteminin tümden reddine karar verilmesi gerekirken, delillerin takdirinde hataya düşülerek yanılgılı değerlendirme sonucu salt üzüntü nedeniyle davacının manevi tazminat isteminin kısmen de olsa kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bu husus hükmün bozulmasını gerektirmiştir.
SONUÇ:Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci ve üçüncü bentte açıklanan nedenlere hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 30.10.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
https://www.aphukuk.com/nisanin-bozulmasi-sebebiyle-hediyelerin-geri-verilmesi/
https://www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/1.5.4721.pdf